İzmir Patnoslular Derneği Başkan yardımcısı Mehmet Aykut; Erzincan İliç’teki faciadan sonra ortaya çıkan sonuç; Ağrı’nın büyük bir tehlike içinde olduğunun gerçeğidir.” diyerek dikkatleri Ağrı’ya çekti.
Aykut: “Her ne kadar metropollere taşınmış olsak da, orası bizim memleketimizdir. Siyanürle zehirlenmiş kadim topraklarda yaşamak zorunda kalacak olan da, bizim insanımızdır. Ucuz işçilikten başka Ağrı’ya hiçbir faydası olmayan bu yıkımın sonradan bırakacağı tahribatı hiçbir altın ödeyemez. Erzincan gerçeği ortadayken, sessiz kalmamız beklenemez. Altını çıkaranlar tamamını Kanada’ya alıp götürürken Ağrı’da ise Siyanür ile zehirlenmiş toprak yığınından başka hiçbir şey kalmayacak. Sadece kar hesabıyla ve bilimsel hiçbir tedbir alınmadan işletilen madencilik anlayışı, günümüz şartlarında asla kabul edilemez.”dedi.
2021 yılının Haziran ayında, dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın açılışını yaptığı, Ağrı’nın geçmiş dönem Belediye Başkanı Savcı sayan’ın ise Ağrı için bir lütuf diye sunduğu Diyadin ilçesi Mollakara köyündeki maden, Koza Altın şirketi tarafından işletiliyor.
Tesisin bulunduğu Diyadin ilçesindeki bölge, yenilenebilir enerji potansiyeli açısından oldukça zengin bir bölge. Maden tesisisin burada büyük bir tahribatın yaşanacağı tahmin ediliyor. Yine tek geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın da önemli zarar göreceği belirtiliyor ve son 10 yılda Türkiye’nin göç veren illeri arasında ilk sıralarda yer alan Ağrı’dan göçü daha çok artıracağı aktarılıyor.
Maden sahası, sadece bölgeyi değil bir bütün olarak ülkeyi ve komşu ülkeleri de olumsuz etkileyecek. Sahanın olduğu yerin yakınlarında bulunan, Tendürek Dağı’nda doğan ve 722 km’lik birçok il ve ilçenin olduğu alandan geçerek Fırat Nehri ile buluşan ve Fırat Nehri’ni besleyen en büyük kol olan Murat Nehri’ndeki suyun da kirlenecek olması kaçınılmazdır.
Mehmet Aykut: “Dernek olarak Diyadin ve Mollakasım halkının yanında olmamız sorumluluğumuz gereğidir. Altın madeni işletmesinin Fırat nehrini oluşturan Murat ırmağının kaynağının üzerinde olmasının gelecekte yaşanacak olası bir çevre felaketin habercisidir. Bu konuda uyarıda bulunmayı toplumsal bir görev olarak görüyoruz.” dedi.
Comments